Yeni başlayanlar için Bitcoin protokolüne genel bir bakış
English 🇬🇧 Espanol 🇪🇸 Française 🇫🇷 Italiano 🇮🇹 Português 🇧🇷 Romanian 🇷🇴 Swedish 🇸🇪 German 🇩🇪 Armenian 🇦🇲 Catalan 🛠 Chinese 🇨🇳 Taiwan 🇹🇼 Croatian 🇭🇷 Bosnian 🇧🇦 Slovenian 🇸🇮 Russian 🇷🇺 Arabic 🇸🇦 Norwegian 🇳🇴 Indonesian 🇮🇩 Greek 🇬🇷 Dutch 🇳🇱
Bu makale Bitcoin Reserve Journal‘deki orijinal kaynaktan alınmıştır.

Giriş
Bitcoin, onunla ilk karşılaştığımda, benim için sadece ekranda al-sat yapabileceğim bir sayıdan ibaretti. Düşükten al, yüksekten sat, para kazan. Ama Bitcoin bundan çok daha fazlası. Öyle anlaşılıyor ki ben insanlığa verilmiş mucizevi bir hediyeye yukarıdan bakmaktaydım. Bitcoin çok daha fazla saygıyı hak ediyor.
2018’in ayı piyasası esnasında, kârın heyecanı ortadan kalktığında ve bundan kaynaklanan acıyı içime gömdükten sonra elimdeki Bitcoin’i tutmaya veya şu meme‘deki gibi “HODL” etmeye karar verdim. Sabırlı olmam gerektiğini biliyordum. Zamanım vardı. Bu yüzden Bitcoin’in ne olduğuyla ilgili daha fazla şey öğrenmeye karar verdim. İyi ki de yapmışım! Afallamıştım. O zamandan beri sürekli daha çok şey öğreniyor ve öğrendikçe, her şey daha anlamlı gelmeye başlıyor ve buna bağlı olarak da Bitcoin’e olan inancım artıyordu. Bitcoin’e yaptığım yatırım miktarının arttığı gibi.
Kendi kendime, “bu yola körü körüne, soru sormadan mı giriyordum?” diye sordum. Durum tespiti yapabilmek için Bitcoin’in zayıf olduğu noktaları fazlaca aradım. 18 ay boyunca neredeyse her gün süren bu araştırmalardan sonra, agresif bir şekilde bitcoin biriktirme konusunda tatmin edici bir karşıt görüş bulamadım.
Bu seride öncelikle Bitcoin’in ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlatacağım. Sonraki bölümlerde, benim ve başkalarının ortaya koyduğu itiraz ve riskleri gözden geçireceğim. Ve hepsine bulduğum cevapları ve iç görüleri sunacağım.
Bitcoin’i Anlamak Başta Zordur ve Sonrasında Pek Değil
Bitcoin’i anlamak ilk başta kolay değildir. Bitcoin ile yeni tanışmış birine Bitcoin’in NASIL olduğunu değil, NE olduğunu açıklamanın daha iyi olduğunu düşünmekteyim. Ne yapabileceğini, çözdüğü problemleri ve neden önemli olduğunu. NASIL çalıştığı konusuna çok erken dalmamalıyız. Buna gerek yok. Bu, Bitcoin’in insanlık için neden inanılmaz bir hediye olduğunun anlaşılmasına ve bunun takdir edilmesine katkıda bulunmamaktadır.
Bitcoin’i açıklamak kolay değildir. Tüm hayati özelliklerini aktarabilecek tek bir paragraf yoktur. Her kısa açıklama bir şekilde yanıltıcı olmaktadır.
Bu kısmen daha önce Bitcoin gibi bir şey olmamasından, dolayısıyla da insanların Bitcoin ile karşılaştırabileceği birşey bulunamamasından kaynaklanmaktadır. Kavramları anlamaya yardımcı olmak için otomatik olarak bazı karşılaştırmalar yapılmaktadır, ancak bunlar yanlıştır ve yanlış sonuçlara yol açmaktadır. Bitcoin para hakkında kanıksanmış (yanlış olan) birçok önyargılı fikre meydan okumaktadır. Bitcoin dünya görüşlerine meydan okumakta ve bu insanları rahatsız etmektedir.
Bitcoin’i açıklamanın zor olmasının sebeplerinden biri de, bitcoin’in her biri farklı işlevlere sahip, birçok farklı ve karmaşık parçadan oluşması ve ancak her parçanın tek tek anlaşılarak bütünün anlaşılabilmesidir. Eğer Bilgisayar Bilimi, Kriptografi, Avusturya Ekonomisi, Para Tarihi, Sosyal Ağlar, Oyun Teorisi, İnsan Psikolojisi ve Evrim/Doğal Seleksiyon gibi çeşitli alanlarda temel bir anlayışa sahipseniz, bu karmaşık parçaları kavramak sizin için daha kolay olacaktır.
Nadir Bir Sayı
Bitcoin sadece dijital bir sayıdır. Ama nadir bir sayı. Bu nasıl olabilir ki? Nadir bir sayı ilk başta bir anlam ifade etmemektedir. 21 milyon tane “ondan” var. Her biri 8 ondalık basamağa kadar minik parçalara bölünebilmektedir. 0.00000001 kadar küçük bir miktardaki bitcoin’e sahip olabilirsiniz. Bunlar aslında “para” değil, sadece özel sayılardır.
Bitcoin parçaları bir yerden başka bir yere taşınabilir, ancak bu parçalar aynı anda iki yerde olamaz. Kopyalanamazlar. Bu çok özel bir durumdur.
0,5 bitcoin’im varsa ve başka birine gönderirsem, artık o bitcoin fraksiyonuna sahip olamam. Bu, gönderip, bir kopyasını kendimde tutabildiğim bir e-postadan farklıdır. Belki de (ilk başta) bir miktar bitcoin’i, bir seferde yalnızca tek bir yerde bulunabilen, benzersiz bir şekilde tanımlanabilen ve içinde sayı bulunduran bir e-posta gibi düşünmek yardımcı olabilir.
Hiçbir dijital öğe daha önce bu özelliğe sahip olmamıştı. Ayrıca, bu özellik olmadan, merkezi bir koordinatörü olmayan dijital bir paranın mümkün olamayacağını unutmayın.
Blokzincir
Hadi kompleksiteyi biraz arttıralım. Bitcoin sadece sayı değil, aynı zamanda işlemlerinin kaydedildiği dijital bir “kitap” veya bir hesap defteridir. Rakamlar için (para birimi) küçük harf ‘b’, hesap defteri için ise büyük harf ‘B’ kullanılmaktadır. Bu hesap defteri ayrıca bitcoin’in hangi adresle ilişkili olduğunu da kaydeder. Şimdilik, bu adresleri içinde bitcoin “tutan” banka hesapları gibi düşünebilirsiniz.
Bitcoin blokzincir’i veya “kitabı” veya “hesap defteri”, Bitcoin’in yaratılışından bu yana, her adresin (hesapların) bakiyesini ve bitcoin’in bütün hareketini (işlemleri) içerir. Bir an için durun ve bunu özümseyin: bütün hesapların yaptığı tüm işlemler, bu zamana kadarki hepsi. Tamamıyla şeffaf bir para sistemidir. Şeffaf bir banka hesabı değil, şeffaf bir para sistemi.
Not: hesap defterinde adreslerin kişisel kimlik bilgileri yoktur, ancak adreslerin kime ait olduğu, teftiş yapılarak anlamlandırılabilir. Bu nedenle, gizlilik varsayılan değildir, ancak iyi yöntemlerle belli bir gizliliğe ulaşılabilmektedir. Bitcoin tamamen gizli olsaydı, para sisteminin sağlamlığını bir bütün olarak denetlemek mümkün olmazdı.
Ortalama olarak her 10 dakikada bir, hesap defterine “blok” adı verilen yeni bir işlem “sayfası” eklenir. Bunu işlemlerin her 10 dakikada bir sayfayla sınırlı olduğu fiziksel bir defter düşünün. Sayfaların ne sıklıkta yeni işlem eklemek için çevrileceğinin bir sınırı vardır ve defter sürekli olarak büyümektedir.
Veriler bloklara eklendiğinden ve her blok bir önceki bloğa bağlı olduğundan (daha sonra açıklanacaktır), deftere “blokzincir” denir: sürekli büyüyen bloklardan oluşan bir zincirdir.
Blok zincirinin amacı sadece yeni verileri doğru kronolojik sıraya koymak değil aynı zamanda blokları dijital olarak birbirine bağlamaktır. Böylece önceki bloklarda yapılacak herhangi bir değişiklik, gelecekteki blokları geçersiz kılar. Bu, para sisteminin geçmişini kurcalandığı kolayca belli olacağı bir hale getirmektedir. Daha sonra tartışılacak olan madencilik, sistemi kurcalamaya karşı korumalı hale getirir.
Bitcoinlerin Yaratılışı
Bitcoin, 3 Ocak 2009’da, Satoshi Nakamoto takma adıyla bilinen bir kişi veya grup tarafından başlatıldı. Kimse “o”nun kim olduğunu bilmemektedir ve Bitcoin’i yarattıktan kısa bir süre sonra ortadan kaybolmuştur.
Hesap defterin ilk sayfasında, ilk blokta, Bitcoin ilk başladığında, sadece 50 bitcoin oluşturulmuştur. Bu ne anlama geliyor? Bu, ilk bloktaki ilk girdinin 50 bitcoinlik bir işlem içerdiği anlamına gelmektedir: tıpkı temiz bir defter sayfası açıp “50 dolarım var” yazabileceğiniz gibi.
Görünüşte hiç yoktan yaratıldıkları gerçeğine şimdi çok fazla takılmayın: bu ilk doğal itiraz, serinin ilerleyen bölümlerinde yatıştırılacaktır.
Bitcoin’in “hesap defterine”, eklenen her yeni sayfa için 50 “para” daha eklendi. Her “sayfa”da, yeni oluşturulan paralara ek olarak, bitcoinin bir kişiden diğerine hareketinin kaydedildiği, “işlemler” adında bir bölüm vardır.
Her 210.000 sayfada veya “blok”ta, bitcoin yaratılıma oranı yarıya iner, böylece 210.001 bloğunda 50 yerine 25 bitcoin yaratılmıştır. Ardından 420.001 bloğunda 25 yerine 12.5 bitcoin yaratıldı. Ardından 630.001 bloğunda, 12 Mayıs 2020’de, 12.5 yerine 6.25 bitcoin yaratıldı. Bu olaylara Bitcoin “Yarılanmaları” denmektedir.
Her blokta git gide daha az bitcoin yaratılırken, yaklaşık 2140 yılında, blok başına olabilecek en küçük birimin (0.00000001 bitcoin, 1 Satoshi denmektedir) yaratılacağı ve sonrasında yarılanmanın gerçekleşmeyeceği bir gün gelecektir. Bu 21.000.000 bitcoin limitiyle sonuçlanacak ve daha fazlası oluşturulmayacaktır. Şu anda yaklaşık 18,5 milyon bitcoin bulunmaktadır.

Node’lar: Blokzincir Kopyalandı, Bitcoinler Değil
Daha da önemlisi, bitcoin birimleri hesap defteri içinde kopyalanamasa da, hesap defterinin kendisi, büyük “B”li Bitcoin kopyalanabilir ve sürekli kopyalanmaktadır. Bu kopyalama işlemi, Bitcoin’in saldırı veya kapatılmaya karşı dirençli olabilmesi için hayati önem taşır.
Bu hesap defterinin birer kopyası dünyanın her yerindeki binlerce bilgisayarda bulunmaktadır. Bu defterler bir ağda birbirine bağlı ve birbirleriyle senkronize haldedirler. Bu bilgisayarlara “node” adı verilir.

Bu “node” ağına herkes katılabilir. Bitcoin Core adlı yazılımı bitcoin.org’dan indirip, internet üzerinden yine Bitcoin Core çalıştıran diğer bilgisayarlara bağlanmanız yeterlidir (bu iletişim otomatik olarak gerçekleşir).

Yeni indirilen program daha sonra Bitcoin blokzincirini kopyalamak için aynı yazılımı çalıştıran diğer bilgisayarlarla iletişim kurar. Ağın bir parçası olmak için bu bağlantıları korur.
Yeni bir node (diğer tüm nodelar gibi) diğerleriyle senkronize hale geldiğinde, yeni blokların (madenciler tarafından) oluşturulmasını bekler. Bunlar ağ üzerinden yayılmakta ve tüm bilgisayarlar kendilerini güncellemektedirler. Bir düğüm herhangi bir nedenle kendisini kapatabilir ve herhangi bir zamanda ağa katılmak için geri dönebilir. Sadece kaçırdığı yeni blokları ekleyerek diğer nodelara yetişmesi gerekmektedir.
Blokzincirinin geçmişi değiştirilemez. Blokzincirindeki bütün işlemlerin tüm dünyaya dağıtılmış birer kalıcı kaydı bulunmaktadır. Bu yok edilemez. Bitcoin’i kapatmak için bu nodeların her birinin bulunması ve yok edilmesi gerekmektedir. Bu neredeyse imkansız olduğundan, Bitcoin’i durdurmak neredeyse imkansızdır.
Kısa Tekrar
Buraya kadar kısaca özetlemek gerekirse, Bitcoin blokzinciri, her biri (“hiç yoktan”) yeni yaratılmış bitcoin ve herhangi bir bitcoin’in mülkiyet hareketlerini (işlemler) içeren birbirine bağlı bir bloklar zinciridir. Ortalama olarak her 10 dakika’da bir yeni bloklar eklenmekte ve binlerce bilgisayarda tüm zincirin birebir aynı güncel kopyası bulunmaktadır.
Bitcoin’in Saklanması: Özel Anahtarlar
“Sahip olmak” kelimesinin genel anlamına baktığımızda, bir miktar bitcoin’e asla “sahip” olamayacağınızı bilmek ilginçtir. Bitcoin miktarları, (herkesin görebileceği) birçok özdeş blokzincir kopyasındaki Bitcoin “adresi” denen (harfler ve sayılardan oluşan) bir metin ile ilişkilendirilmiş sayılardır.
Sahip olduğunuz şey anahtardır. Anahtar, aslında rastgele oluşturulmuş, son derece büyük bir ikili (sıfırlar ve birler) sayı olup, yalnızca sizin erişiminiz olan gizli bir “şifre” gibidir . Bir numarayı bilebilir ancak ona sahip olamazsınız. Yani, bir anahtarı biliyorsunuz, bir anahtara sahip değilsiniz. Ancak “sahibim” demek basittir ve genel kabul görmektedir.
Sayı büyük ve rastgele olduğundan, iki kişi hiçbir şekilde aynı anahtarı üretememektedir.
Bir Bitcoin özel anahtar örneği (iki katı uzunluğunda da olabilir):

Bir insan için bu sayıyı yazmak zordur. Böylece, bu sayıyı temsil etmek için kelimelerin kullanılabileceği bir sistem, bir protokol geliştirilmiştir. Yukarıdaki sayıya eşit olan kelime grubu aşağıdadır:
Özel anahtar, önceden tanımlanmış matematiksel bir formül kullanarak, (sadece o anahtara özgü) görünüşte sonsuz adet bitcoin adresinin benzersiz bir kümesini oluşturmak için kullanılır. Aşağıda, yukarıdaki anahtarın ilk birkaç adresi verilmiştir:
Bitcoin blokzincirinde, onunla ilişkili bir miktar bitcoine sahip olduğu belirtilen bir adres varsa ve bu Bitcoin adresini oluşturan özel anahtarın “sahibi” sizseniz, bu adresten o bitcoin’i kaldırma ve istediğiniz başka bir Bitcoin adresine gönderme yetkisine sahipsiniz demektir.
Sahip olduğunuz bitcoin’i başka birinin özel anahtarıyla ilişkili bir adrese taşıdığınızda, bitcoin’in bir sonraki gidebileceği yeri artık o kişi kontrol etmektedir. Ona etkili bir şekilde ödeme yapmış bulunmaktasınız. Sizin bitcoin adresinizdeki bakiye düştü ve ödeme yaptığınız kişinin bakiyesi, ödediğiniz miktar kadar arttı.
Bitcoin blokzinciri herkesin görebileceği bir yazı duvarı olarak da düşünülebilir. Anahtar sahibi olduğunuzu kanıtlayabilirseniz, duvarda değişiklik yapmaya izniniz bulunmaktadır.
Bu kanıt, bir işlemi imzalamak için özel anahtarı kullanmaktan geçmektedir. Bu kriptografiye dayalıdır ve Bitcoin’i kullanmak için bundan daha derine inmenize gerek yoktur. Bu işlem arka planda gerçekleşmekte ve bununla cüzdanız ilgilenmektedir. Sonraki konu, cüzdanlar…
Bitcoin’in Saklanması: Cüzdanlar
Cüzdan, özel dijital anahtarınızı saklayan bir kod parçasıdır. Cüzdan, Bitcoin blokzincirinin bir parçası değildir, onunla iletişim kurmaktadır. Özel saklanan bir yazılımdır.
Cüzdanda aslında kendi başına bitcoin bulunmaz. Cüzdan bitcoin ağına “adreslerimde ne kadar bitcoin var?” diye sormaktadır.
Matematiksel olarak sınırsız adresler yapan ve bu adreslerle ilişkili bitcoin’in “harcanabilirliğini” kontrol edenin özel anahtar olduğunu unutmayın. Tüm adresler anahtara özeldir. Cüzdan özel anahtarı bildiği için adresleri bulabilmektedir. Çeşitli cihazlarda her biri aynı özel anahtara sahip bir cüzdanın birçok kopyasına sahip olabilirsiniz ve bu nedenle bu cüzdanların her biri aynı bitcoin adreslerini gösterecektir.
Bir Bitcoin Cüzdanı:

Bir anahtar kaybolursa, bu anahtarın kontrol ettiği bitcoin herhangi biri tarafından hiçbir şekilde harcanamaz. Bitcoin hala blokzincirde mevcuttur, ancak harcanamamaktadır (başka bir adrese gönderilemez) ve etkin bir şekilde “kaybedilir” veya “harcanamaz hale gelir”.
“Cüzdan” kelimesi iki şekilde kullanıldığı için, bu işte yeni olanların kafasını karıştırabilir: İlk kullanım, anahtarlarınızı tutan yazılımı tanımlamakta, ikincisi ise özel bir anahtar tarafından yapılan tüm adresleri tanımlamaktadır.
Yazılım (cüzdan olarak adlandırılır) –> özel anahtarı tutar –> adres koleksiyonu (cüzdan olarak adlandırılır)

Yeni oluşturulmuş bir cüzdan örneği:
İşlemler
Bir Bitcoin işlemi içinde, taşınacak bitcoin miktarı , başlangıç adresi, hedef adresi ve ayrıca bir imzayı bulunduran küçük bir veri paketi olarak düşünülebilir. Bir banka çekine benzemektedir. (tutar, gönderen, alıcı, imza).
İşlem, göndericinin yazılım cüzdanı tarafından üretilir, cüzdanda tutulan özel anahtar tarafından imzalanır ve ardından cüzdan, işlem verilerini bir Bitcoin node’una gönderir. Bu, bir kişinin çek yazması ve bu çeki alıcıya teslim etmeyerek doğrudan alıcının banka hesabına yatırmasına bezemektedir.
Bu node daha sonra işlemin geçerli olup olmadığını kontrol eder (Bitcoin kurallarına uyması gerekir), buna özel anahtar tarafından yapılan imzanın gerçek olup olmadığının kontrol edilmesi de dahildir. Bu ise, çeki yazan kişinin hesabında yeteri kadar parası olduğunu ve çekteki imzanın gerçek olduğunu kontrol eden bir bankacıya benzemektedir.
Node, geçerliyse işlemi kabul eder ve ancak o zaman bu işlemi diğer node’lara iletir. Bir işlemi imzalamak için özel bir anahtarın kullanıldığını, diğer node ve herkese açık olan blokzincire aktarılanın özel anahtar değil de imza olduğunu unutmayın.
Yeni işlemi kabul eden her node, onu “mempool” adı verilen bir bekleme listesine ekler. Her node, bekleme listesinin kendi kopyasını tutmaktadır.
İşlemler bellek havuzunda durur. Bitcoin madencilerinin kendilerini almasını ve bir sonraki Bitcoin bloğuna eklemesini bekler. (Sırada madenciliğe geliyor). Bir madenci bloğu sonlandırır ve bir node’a gönderir. Bloğu alan node bu bloğun geçerli olduğunu kontrol ettikten sonra, onu diğer tüm nodelara iletir ve onlar da bu bloğun geçerli olduğunu kontrol eder. Blok ve içerdiği yeni işlemler daha sonra blokzincirin bir parçası haline gelmektedir.
Bir cüzdanın ödeme bekleyen bir adresi varsa, ilgili işlemin blokzincirine eklenip eklenmediğini kontrol eder. Blokzincirdeki yeni veriler, cüzdana yansıyan bakiyeyi güncellemek için kullanılır.
Bir örnek bunu açıklamaya yardımcı olabilir. Ayşe’nin Mehmet’e 1.0 bitcoin ödediğini hayal edelim. Kafa karıştırmaması açısından herhangi bir işlem ücreti ödenmediğini varsayalım. Aşağıdaki resmin sol yarısında, Ayşe’nin cüzdanının içinde 1.0 bitcoin bulunan bir adres (3. adres) vardır. Mehmet’in içinde 5.15 bitcoin olan 3. Bitcoin adresine tam olarak bu miktarda bir ödeme yapar. Mehmet, Ayşe’ye 3. adresinin ne olduğunu söyledi (yani bir fatura verdi) ve Ayşe’nin cüzdanı, başlangıç ve varış adreslerini(ikisi de birden fazla olabilir) ve aktarılacak tutarı tanımlayan bir işlem gerçekleştirdi.
Ayşe daha sonra işlem için gerekli dijital imzayı üzerine eklediği işlemi Bitcoin ağına yayınlar (işlemi bir node’un mempool’una gönderir, bir madenci bu işlemi bir bloğa dahil eder, bu blok bir node’a geri gönderilir, yeni blok tüm nodelara dağıtılır). Her iki cüzdan da blokzincirindeki verilere göre (internet üzerinden bir node’a sorarak) kendilerini günceller.
Diyagramın sağ tarafında, işlem tamamlandıktan sonra iki cüzdanın durumu yer almaktadır. Ayşe’nin cüzdanındaki üçüncü adresinde sıfır bitcoin kalmıştır. Mehmet’in alıcı adresinde artık 5.15 bitcoin yerine 6.15 bitcoin vardır. Mehmet’e ödeme yapılmıştır.

Madencilik
Bitcoin’in nasıl çalıştığını anlamak için madenciliğin iç işleyişini anlamanıza gerek yoktur. Muhtemelen bir birey olarak bitcoin madenciliği yapmayı düşünmemelisiniz. Bitcoin madenciliği artık kârlı bir işlem olmaktan çıkmıştır. Madencilik esas olarak son derece ucuz (perakende fiyatın altında) elektriğe erişimi olan büyük işletmeler için kârlıdır. Aşağıdaki görüntü küçük bir madencilik “çiftliği”ne aittir:
Altın biriktiren birinin altının nasıl çıkarıldığını bilmesine nasıl gerek yoksa, Bitcoin’in nasıl çalıştığını anlamak için de yalnızca temel bir madencilik bilgisine gerek vardır.
Madencilik blok blok yapılmakta ve madencilerin hepsi bir sonraki bloğu çıkarmak için rekabet etmektedirler. Tekrarlanan deneme yanılma girişimleriyle özel bir numara aramak, hesaplama gücü harcamayı gerektirir. Genel olarak bu şekilde tanımlansa da, kendi başına bir “hesaplama” yoktur. Tek tek deneme-yanılma yapılmakta ve bu elektriğe mal olmaktadır.
Bir sonraki blok için gerekli sayı bulunduğunda, madenci o blok içinde bir miktar bitcoin ile ödüllendirilir. Diğer insanların işlemlerini eklemenin yanı sıra, her madenci geçerli bir “adresimde 6.25 yeni oluşturulmuş bitcoin var” diyen bir işlem yapar. Bloktaki bu hariç diğer tüm işlemler, yeni bitcoin yaratımı değil, bitcoin hareketleridir.
Bitcoinler her blokta düzenli olarak bu ödül sayesinde oluşturulmaktadır. Madenci özel numarayı bularak bilgisayar işinin yapıldığını kanıtlamakta, böylece blok nodelara geçtiğinde, hepsi bu bitcoin oluşumunu geçerli olarak kabul etmektedirler. Bunu ilk kim yaparsa (blok başına), kazanır. İkinci gelmek faydasızdır. Bir kazanan olduğunda, tüm madenciler bir sonraki bloğu kazanmak için çalışmaya başlarlar.
Hile yapmaya çalışan herkes, doğru numaraya sahip olmadığından başarısız olacaktır. Bu numarayı bulmak çok zor olsa da nodeların bu numaranın geçerli olup olmadığını kontrol etmesi kolay ve hızlıdır.
Bu bilgisayar çabası boşa harcanan enerji DEĞİLDİR. Bir savunma mekanizmasıdır. Madenciler bu enerjiyi bitcoin cinsinden bir ödül arayarak harcarlar. Blok zincirini kurcalamak isteyen herhangi bir saldırgan, tüm dünyadaki madencilik gücünün toplamından daha fazla enerji harcayarak onlarla rekabet edecek, büyük ihtimalle başarısız olacak ve HİÇBİR ÖDÜL almayacaktır. Madenciler ne kadar çok enerji harcarsa, Bitcoin’e saldırmak o kadar pahalı gelmektedir.
Dünyanın farklı yerlerinde bulunan madenci bilgisayar gücünün TAMAMI, bütün Bitcoin sisteminin sağlamlığını korumaktadır. Bu güç blokzinciri korur, böylece hiç kimse Bitcoin kurallarına aykırı bir şekilde düzenlemeler yapamaz veya para çalamaz.
Bu genel güvenliğe ek olarak, kişisel güvenlik de vardır. Bitcoin’i özel bir anahtarla kontrol ettiğinizde, “kontrolünüz” sizin anahtarınızı güvende ve gizli tutmanızla korunur. Birisi özel anahtarınıza sahipse, paranızı çalabilir ve bunu Bitcoin kurallarını çiğnemeden yapar.
Bitcoin Neden Para Olabilir?
Bitcoin para olabilir çünkü iyi bir paranın tüm arzu edilen özelliklerine sahiptir. Bölünebilir, taşınabilir, dayanıklıdır, tanıması kolaydır, aktarılabilir (değişim aracı), değer ölçer (hesap birimi) ve kolayca doğrulanabilir. En önemlisi, insanların dürüstlüğüne veya merkezi koordinasyonuna bağlı değildir ve daha fazla yaratılarak değeri düşürülemez.
Karşı bir sav ise (gelecekteki bir makalede incelenecektir), paranın “içsel bir değere” ihtiyacı olduğudur. Aslında, hiçbir şeyin içsel değeri yoktur. Argüman şu şekilde ifade edilirse daha iyi olur: “Paranın parasal bir değerden başka bir değere sahip olması gerekir”. Bu da doğru değildir. Paranın alternatif bir değere ihtiyacı yoktur. Bu bir dildir. Değer dili:
İngilizce ile karşılaştıralım: İngilizcenin amacı ANLAMI “saklamak” ve iletmektir. İngilizcenin “içsel bir anlamı” yoktur. Kelimelerin kendileri sadece soyut semboller veya seslerdir. İnsanlar içsel bir değeri olduğu için İngilizce konuşmamaktadırlar. İngilizce konuşuyorlar çünkü iletişim kurdukları insanlar da aynı dili konuşuyor. Bu dili konuşan insan ağı küçük olarak başlamış ve büyümüştür.
Serbest piyasa parasına gelirsek (hükümet tarafından mecburi kılınan para değil), insanlar değer dilini o dili kabul eden diğer insanlarla konuşmaktadır. Nasıl İngilizce, dil olarak kabul edilmek için içsel bir değere ihtiyaç duymuyorsa, paranın da bir dil olarak kabul edilmesi için içsel bir değere ihtiyacı bulunmamaktadır.
Paranın herhangi bir alternatif değeri, dilin benimsenmesinin ilk aşamaları için yararlıdır. Bir kez benimsendiğinde, alternatif değer önemsiz hale gelir, hatta ortadan kalkabilir ve bunun önemi olmaz. Altın bu şekilde paranın dili olarak yayılmıştır. Diğer amaçlar için kullanılabilirliği güzel olsa da, bu bir önem teşkil etmemektedir. Bir serbest piyasa parası olarak altının hakimiyetini arttıran şey, alternatif kullanımları veya alternatif değeri değil, üstün parasal özellikleri ve göreceli olarak kıt olmasıydı.
Şimdi ilk defa, altından çok daha iyi bir şey var. İnsanların bu dili öğrenmesi için sadece zamana ihtiyaçları olduğu açık.
Para adayının yalnızca doğru özelliklere değil, aynı zamanda sosyal kabule de ihtiyacı vardır ve serbest bir piyasada en iyi olarak başlaması gerekmektedir. Bir kez kabul edilirlik konusunda lider olduğunda, artık en iyi olması gerekmez. Para olarak olabildiğince iyi olabilir ve sadece biraz daha iyi olan herhangi bir yeni rakip onu yakalayamaz.
Dil örneğiyle anlatmak gerekirse, tıpkı İngilizce’ye benzeyen ancak kulağa biraz daha güzel gelen yeni bir dil olsaydı, buna biraz daha iyi diyebiliriz ancak yine de bu dil İngilizce’yi geçemeyecektir. İngilizce zaten dominant olduğu için dominant kalacaktır. Bu ağların özelliklerinden biridir.
Tersine, Bitcoin’in altını geçmesinin nedeni biraz daha iyi değil, çok daha iyi olduğu içindir. Altının en belirgin zayıflıklarını çözdüğünden, dominant serbest piyasa parasının üstesinden geleceği muhtemeldir.
Altın’ın zayıflıkları:
- Küçük ödemeler için kolayca bölünebilir değildir.
- Kolayca taşınabilir değildir. (deniz aşırı birkaç kilo taşımayı bir deneyin)
- Dijital değildir.
- Nihai antlaşma çok yavaş ve pahalıdır (fiziksel teslimat).
- Güvenli bir şekilde saklamak pahalıdır.
- Merkezidir.
- Hükümetler tarafından el konulmaktadır.(6102 numaralı kararname)
Birçok sınırlamanın üstesinden gelmek için altına dayalı para birimleri oluşturulmuştur. Bu, insanların daha taşınabilir, küçük değerlerle ve daha sonra dijital olarak değer ticareti yapmasına izin verdi, ancak yeni sınırlamalar da getirdi – Güvenilir Üçüncü Partiler. Bitcoin, güvenilir bir üçüncü parti olmadan altının kusurlarının kapatmaktadır. Bu gerçekten etkileyicidir.
Başkan Nixon’ın, ABD dolarıyla altının arasındaki bağı 1971’de koparmasından bu yana, dolar bir para birimi değil, para haline geldi. Zor para değil, kolay bir para. Sağlam para değil.
Artık arkasında hiçbir şey olmayan, birden fazla kağıt para birimimiz var. Buradan altının başarısız olduğu sonucuna varabiliriz. Eğer dünya bir şekilde olur da, altın standardına geri dönerse, aynı şey daha sonra tekrar yaşanabilir. Daha iyi bir çözüme ihtiyacımız var ve bir tane çözüm mevcuttur. Ancak hükümetlerin gönüllü olarak Bitcoin’i benimsemesi (mümkün olsa da) pek olası değildir. Bunun yerine bu aralar Bitcoin çevrelerinde iyi bilinen ünlü Avusturyalı Ekonomist’in de dediği gibi:
“Bu şeyi hükümetin elinden almadan önce bir daha iyi bir paraya sahip olacağımıza inanmıyorum, yani onları hükümetin elinden şiddetle alamayız, yapabileceğimiz tek şey bazı sinsi, dolambaçlı yollarla, durduramayacakları bir şey ortaya koymaktır.” – Friedrich Hayek, 1984
Altından çok daha iyi olmasına rağmen Bitcoin, çoğu insan tarafından para olarak kabul edilene kadar aslında para olmayacaktır. Bunun olması zaman almaktadır. Bitcoin’in para olması için dünyadaki hemen hemen herkesin biraz bitcoin SAHİBİ olması gerekmez, ancak dünyadaki hemen hemen herkesin bitcoin İSTEMESİ gerekir. Bitcoin için son engel budur.
Bitcoin Neden Önemlidir?
Bitcoin önemlidir çünkü bir serbest piyasa paramız bulunmamaktadır. Paramız, hükümet ve merkez bankaları tarafından yaratılmakta, kontrol edilmekte ve bu kontrol, para yaratma yoluyla insan zamanını (tasarruflarını) irademiz dışında bizden almalarına yol açmaktadır. Bu insancıl bir felakettir. İnsanlık tarihi boyunca devam eden bu adaletsizlik hakkında daha fazla bilgi edinmek için Robert Breedlove’un son derecede iyi yazılmış olan “Paranın Efendileri ve Köleleri” isimli makalesini okumanızı tavsiye ederim.
Bitcoin’in öneminin altında birçok farklı sebep olsa da, bu konu açık ara en büyük önemi teşkil etmektedir. Serbest piyasa parasının var olduğu ve merkez bankaların olmadığı bir dünyanın barış ve refah dolu bir dünya olacağını (ben dahil) tasavvur edebilenler bulunmaktadır. Hayal budur.
Serbest Piyasa Parası ve Takas
Serbest piyasada eninde sonunda sadece bir para olacaktır. Birden fazla para varsa, bu sadece uyuşmazlığa sebep olmakta ve takasa doğru ilerlemektedir. Para takas sorununu çözer. Serbest piyasa parası işe yararsa, takas eninde sonunda ortadan kalkacaktır. Çoğu ülkede takas, sözleşme yapmak ve vergi ödemek için yasaların zorunlu tuttuğu bir devlet parası olduğunu unutmayın. Bu, serbest piyasa parası değildir, birçoğu bu gibi sebepler yüzünden hayattadır ve ayrıca döviz piyasasının uluslararası ticaretteki gerekliliği de yine bu sebepten kaynaklanmaktadır.
Bir kişi servetini saklarken içinde, onu en çok kabul edilen ikinci parada değil, en çok kabul edilen parada depolamak gibi bir dürtü bulundurmaktadır. Bu baskı, eninde sonunda önde gelen paranın, bir alt sıradaki varlık saklama araçlarını yutmasına neden olur. Ancak bu zaman almaktadır.
Özet
Umarım bu, Bitcoin’in gerçekte ne olduğunu ve neden hükümetlerin kolayca durdurabileceği “hiçbir şeye dayalı olmayan” değersiz bir jeton olmadığını anlamanıza yardımcı olabilir. Bu doğal bir ilk izlenimdir, ancak yüzeyi kazıdıkça bunun nefes kesici bir şey olduğunu anlayacaksınız. İlerleyen yazılarımda insanların tipik itirazlarını (ki bunlardan çok var) ve bunlara verdiğim yanıtları yazacağım. Bir süre Bitcoin’i anladıktan sonra ortaya çıkan endişeler hakkında da yazacağım. Bunların da mükemmel karşı argümanları bulunmaktadır.
Bu makale bilerek “çok teknik” olmayacak bir şekilde hazırlanmıştır. Bir sonraki aşamada bitcoinin teknik yönünü öğrenmeye hazır olduğunuzda, Andreas Antonopoulos’un bu muhteşem dersini şiddetle tavsiye ediyorum. Bu ders alanında tektir.
Genel olarak Bitcoin hakkında daha derin bir anlayış için, oluşturduğum müfredata ve bloğumdaki diğer çeşitli eğitim makalelerine bakabilirsiniz.
Benimle twitter’dan @parman_the hesabı üzerinden iletişime geçebilir ve sorularınızı sorabilirsiniz.
Tips:
Static Lightning Address: dandysack84@walletofsatoshi.com
On-chain or Lightning